Bembeyaz perdeleri çekip pencereyi açtı. Gökyüzü masmavi ağaçlar da yemyeşildi. Bu defa hemen geri çekilmedi durup izlemek istedi biraz Mine. Yeşil ve üzerinde beyaz detayların olduğu fincanını masadan aldı. İki eliyle sıkıca kavradı. Ve taze demlediği kahvenin kokusunu önce uzunca bir içine çekti, ardından içti. Uzun zamandır hayatında hep bir yoğunluk ve telaş vardı. Yaptığı çoğu şeyin tadını alamıyordu. Çünkü aklı hep iş bulabilecek miyim, sorusundaydı.
Altı yıl okuduğu üniversitenin ardından yaklaşık dört yıl daha geçmişti. Bu arada iş bulmak için çabalıyordu ancak henüz bir işe girememişti. Aradan geçen onca yılları gözlerinin önünden film şeridi gibi geçiyordu. Hayatında severek yaptığı çoğu şeyden kendini mahrum bıraktığını biliyordu. Varsa yoksa iş bulmak olmuştu bütün hayatı. İstediği yere gidemiyor, ailesiyle vakit geçiremiyordu. En yakın arkadaşı onu bir yere davet etse üzülerek ret ediyordu. Mutfağa girmek en sevdiği şeydi. Oysa onu dahi yapamaz olmuştu. Çünkü önünde hayallerini gerçekleştirecek o işe girmesi gerekiyordu. Uzun zamandır odağında olan sınav için yaşamında çoğu şeyi ertelemişti. İşin tuhaf yanı ise aradan dört yıl geçmesine rağmen hala istediği olamamıştı. Düşünmeye devam ediyordu. Acaba nerede hata yapıyordu? Acaba yanlış yeri mi zorluyordu?
Bunları düşünürken hayıflanıyordu. Gözlerini fincandan kaldırıp tekrar göğe baktı. Masmavi, uçsuz bucaksız ve özgürdü. Ben ne kadar özgürüm ki dedi?
“Hayatımın ipleri sanki benim elimde değilmiş gibi hissediyorum. Ne zaman bir şey yapmak istesem içimden bir ses beni durduruyor. Oturup yaklaşan sınava çalışmalısın yoksa hiçbir hayalini gerçekleştiremezsin diyor sanki. Sonra yapmaya yöneldiğim şeyden vazgeçip masa başına otururken buluyorum kendimi. Ve gerçek yaşamda neredeyse faydasını hiç görmediğim ve uygulayamadığım sayfalarca bilgiyi ezberlemeye koyuluyorum. Aslında ben böyle bir hayat istemiyorum. Neden kendimi bu konuda işe girmek zorunda hissediyorum ki. Varsayalım ki bu alandan bir iş bulamadım. Neden başka bir alternatif oluşturmadım ki bu zamana kadar? Aradan geçen koca bir ömrüm var ve ben hala bir baltaya sap olamadım gibi. Ata yatığımın farkındayım ama bu hatadan nasıl döneceğimi bilmiyorum, acaba geç mi kaldım ya da bir çözüm var mıdır?”
“İnsan bir şeyi aşırı istediğinde istediği şey ondan uzaklaşıyordu.“ İsteklerimizi yönetebildiğimiz kadar özgürüz. Aksi takdirde isteklerimiz bize hükmetmeye başlar ve hayatımızın iplerini eline alır. Hiçbir şeyi aksini kaldıramayacak kadar olmazsa olmazımız yapmamalıyız…
Kahvesi bitmişti ama o hala pencerenin önündeydi. Bu gün farklı bir gün olmuştu. Çünkü daha önce hiç düşünmediği bu durumu daha gerçekçi düşünmeye başlamıştı. Gözlerinden süzülen yaşı hafifçe işaret parmağıyla sildi. Ardından tebessüm edip mutfağa geçti ve kahvaltı için çok sevdiği pankekleri yapmaya koyuldu. Bu defa acele etmiyordu, eline aldığı malzemeleri kokluyor, dokunuyordu. Yaptığı şeyi hissediyordu. Telaşsız ve mutlulukla…
Çok güzel yemekler yapardı. Herkes onun bu alanda bir işletme açarsa çok başarılı olacağını söylüyordu. Mine kendisi bunu hiç düşünmemişti. Çünkü okuduğu bölüm dışında başka bir iş yapabileceğine hiç ihtimal vermiyordu. Hayal etmeye başladı. Bir yemek işletmesi olsa nasıl olurdu acaba, diye. Gözlerini kapattı ve beyin simülasyonuna başladı. Gözlerini açtı ve aslında marifetlerini ne kadar da kısıtladığını ve hayatında kendi kendine çektiği setleri, engelleri anlamaya başladı…
Ardından bir ses “mine şef pankeklerimiz hazır mı?”
Deneyimsel Tasarım Öğretisi, gerçeklikle beslenen bir strateji ilmidir.
Deneyimsel Tasarım Öğretisi; insanın gerçek amacını amaç edinmiştir…
Kim Kimdir ile başlayan, İlişkilerde Ustalık ve Başarı Psikolojisi ile devam eden programları; insanların kendi dünlerine göre daha mutlu ve daha başarılı olmalarına katkı sağlar.
"İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri,
En büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi.
Aynadaki kişi...
Tek başına neler yapabileceğini keşfet!"
Yahya Hamurcu
Ellerinize sağlık. İnsan fayda verdiğini düşününce çok mutlu oluyor hayatta.
YanıtlaSilYüreğinize emeğinize sağlık
SilAlternatifsiz olmamalı hiçbir şey… ki özgür olabilelim. Kalemine sağlık
YanıtlaSilNeler yapabileceğinin farkına varılması ne kadar güzel..
YanıtlaSil“İsteklerimizi yönetebildiğimiz kadar özgürüz..” cümlesi hayatımıdaki isteklerimi bir kez daha gözden geçirmem gerektiğini hatırlattı bana..Bazen zaruri ihtiyacımız olmayan bir çok şeye nasıl da bağımlı oluyoruz? Takılıp kalıyoruz orda…Kaleminize sağlık🙏🏼🌺
YanıtlaSilGerçekten tek sınır kendi zihnimizin içinde çizdiklerimiz. İnsan kendi düşündüğünden daha fazlası.
YanıtlaSilEllerinize sağlık 🌸
YanıtlaSil