Leyla
lise son sınıf öğrencisiydi. Bu sene üniversite sınavına gireceği için ekstra ders
çalışıyor ve her boş anını soru çözerek geçiyordu. Okuldan gelir gelmez önce
odasında ders çalışıp, sonra yemeğini yiyip, tekrar dersinin başına oturuyordu.
İlk okuldan beri çok başarılı olan Leyla, avukat olmaya karar vermişti. Hedefini
unutmamak için odasının duvarına kocaman harflerle “AVUKAT LEYLA” yazmıştı. Ders
çalışmaktan ne zaman yorulsa, bu yazıya bakıp motive oluyordu. Leyla hedefine
odaklandığı için arkadaşları gibi okul çıkışında gezmeye gitmezdi. Ne zaman onu
da çağırsalar; “Yok ben gelemem. Eve gidip soru çözmem lazım” diyordu. Arkadaşlarının
Leyla gibi hedefi yoktu. Onların akıllarında puanım neye yeterse onu okurum
düşüncesi vardı. Zaman ilerliyor, sınav günü yaklaşıyordu. Leyla bir gün
teneffüste soru çözerken, arkadaşı Burcu yanına geldi;
-Leyla
sana bir şey soracağım. Biliyorsun
sınava az kaldı. Sen en başından beri çok sıkı ders çalışıyorsun. Bunu nasıl
başarıyorsun? Bende senin gibi olmak istiyorum. Ama nereden başlamam
gerektiğini bilmiyorum. Sence bunun için çok mu geç kaldım?
-Keşke
sene başında söyleseydin, beraber yol alırdık Burcu. Hiçbir şey için geç kalmış
sayılmazsın. Önemli olan bundan sonrası, ben sana ders çalışma programımı
atarım. Bazı kitap tavsiyelerim de olacak. Bir an önce soru çözmeye başlaman da
iyi olur. Yapamadığın, takıldığın yer olursa yardımcı olabilirim. Ben erken
kalkıyorum. Okul vaktine kadar, ne kadar soru çözersem, o kadar iyi oluyor.
-Yaaa
erken uyanmak mı? Ben o kadar erken uyanamam ki!
-Merak
etme canım istersen ben seni uyandırırım.
Akşamları da televizyon, sosyal medya gibi oyalayacak şeylerden uzak
durmanı tavsiye ederim. 5 dakika bakayım derken, zamanın nasıl geçtiğini
anlamıyorsun.
-Ohhooo
Leyla, sen baya sıkı bir hayat yaşıyorsun. Tamam bende senin gibi
yapacağım. En azından bir denemek
istiyorum.
Burcu,
tabiri caizse, Leyla’nın dizinin dibindeydi artık. Beraber ders çalışıp, soru çözüyorlardı.
Kendilerini bir süreliğine kampa sokmuşlardı. Arkadaşları ile de fazla vakit geçiremiyorlardı.
Ama yapacak bir şey de yoktu. Zaman hızlı geçiyordu ve Leyla ile Burcu nihayet
sınava girdiler. İkisinin de sınavı güzel geçmişti. Sonuçların açıklanacağı gün
Burcu, Leyla’nın evine geldi. İkisi de bilgisayarın karşısında, heyecanla tir
tir titriyorlardı. Nihayet sonucu
öğrendiler, ikisi de kazanmıştı. Sevinç çığlıkları, gözyaşı birbirine
karışmıştı. Hemen ailelerine haber verdiler. Bu dünyanın en güzel haberiydi.
Yaz
tatilinin ardından okullar açılmış, iki arkadaş, farklı okullara kayıt olmuştu.
Leyla üniversite de olmanın rahatlığındaydı. Sınıfta neredeyse herkesle arkadaş
olmuştu. Okul çıkışı kafelerde takılmaya başladı. Nazan diye bir arkadaşı, onu
sürekli alışverişe çağırıyordu. Yeni açılan mağazalarda birlikte alışveriş
yapıyorlardı. Her gün okula yeni kıyafetlerle gidiyorlardı. Bazen dersler arası
boşluk olunca, Nazan, Leyla’ya hadi sinemaya gidelim, kahvaltıya gidelim
diyordu. Gittikleri yerler, okula uzak olduğu için de öğleden sonra ki derslere
geç kalıyorlardı. Bu saatten sonra gitmesek de olur deyip devamsızlık
yapıyorlardı. Sınav zamanları geldiğinde Leyla eskisi gibi iyi bir performans
sergileyemiyordu. Arada Burcu ile görüştükleri zaman, Burcu, Leyla’ya çok
şaşırıyordu.
-Leyla
inanamıyorum, sana ne oldu? Bu kadar zayıf notlarla, okulunu nasıl bitireceksin?
-Abartma
Burcu, toparlayıp halledeceğim. Neyse, bana bak, Nazan diyor ki hafta sonu bir
yerlere kaçalım. Sende gelsene bizimle?
-Sen
ciddi misin? Final zamanı çok yaklaştı üzgünüm ama ben gelemem Leyla.
-Öff
Burcu ya, ne olur bir kere de tamam desen? Leyla, final diyorum. Dönem bitiyor,
farkında mısın? Sen istiyorsan git ama ben gelemem.
-Of
Burcu, çok sıkıcısın. Bazen annem gibi davranıyorsun!
-Leyla,
ben seni gerçekten anlamıyorum. Sen bir değiştin, bir farklı oldun. Sürekli
alışverişte, kafelerde, orda, buradasın. Böyle giderse bu okulu uzatırsın. Benden
söylemesi.
-Ay
Burcu içimi kararttın. Bu hayat benim, istediğim gibi yaşarım. Üstüme gelme
artık. Hayattan tat almasını bilmiyorsun, hem de bana akıl veriyorsun. Sanırım
biraz uzak kalsak iyi olacak.
-Bence
de Burcu. Belli ki biz, senle çoktan ayrışmışız.
İki
arkadaş tartışıp, yollarını ayırdılar. Leyla soluğu Nazan’ın yanında aldı.
Nazan bir kafede arkadaşlarıyla oturmuş, yine derse girmemişti. Masanın üstünde
çeşit çeşit sigaralar vardı.
-Ne
oldu Leyla, yüzünden düşen bir parça, hayırdır bir sorun mu var?
-Arkadaşım
Burcu vardı ya onula kavga ettik.
-Takma
kafana o kadar olur böyle şeyler…
-Nasıl
takmayayım Nazan? Kaç yıllık arkadaşım, beni tanımaz olmuş. Yok değişmişim. Yok
saçmalıyormuşum… Sürekli bana akıl vermeye çalışıyor. Neyim değişti ki?
-Leyla
bırak artık şu geçmişi. Bak ben varım artık, hem ne kadar güzel vakit
geçiriyoruz. Başkasına ihtiyacımız yok
ki. Masadakilerden biri;
-Bak
Leyla, böyle zamanlarda sana keyif verecek bir şey söyleyeyim mi? Diyerek, elinde
ki sigara paketini Leyla’ya uzattı. Yak bir tane, bir de kahve söyleyeyim sana
önce bir kendine gel.
İsmi
Cem olan bu çocuktan Leyla uzun zamandır hoşlanıyordu. Böyle bir ilgi
karşısında, mutlu olsa da “Yok, ben kullanmıyorum!” dedi.
-Bir
tane denemekle bağımlı olmazsın merak etme. Maksat anı kurtarmak. Bak bir dene
istemezsen içmezsin.
Tüm
gözler, Leyla ya bakıyordu. Leyla, bu baskı karşısında, Cem’in ısrarına dayanamayıp
bir tane aldı. Ve zamanla farkında olmadan, yavaş yavaş bir tiryakiye dönüştü.
Burcu
ve Leyla neredeyse dört yıl boyunca görüşmemişlerdi. Burcu ne zaman konuşmak
istese, Leyla onu hep tersledi. Burcu onu uyarmak istese de Leyla dinlemek istemedi.
Dördüncü sınıfa geldiklerinde, Leyla’nın alttan kalan bir sürü dersi vardı.
Hangisine ne zaman çalışacaktı, nereden başlayacaktı bilemiyordu. Yapması
gereken o kadar çok şey vardı ki, düşündüğü anda daralıp yine erteliyordu.
Kendi kendine, “Aman okul da uzarsa uzasın, canımdan kıymetli mi?” diyerek
vicdanını rahatlatıyordu.
Ailesi
de durumun farkındaydı. Ama Leyla, o kadar yoldan uzaklaşmıştı ki kimseyi
duyacak hali yoktu. Özgürlüğünün kısıtlandığını bahane ederek, onlardan
ayrılmış, arkadaşları ile birlikte tuttukları evde kalıyordu. Bir gün Burcu, bu
küslüğe son vermek için Leyla’nın evine gitti. Gitmeden önce mesaj atmış, okul
çıkışı dört gibi uğrayacağını söylemişti. Eve gelip kapıyı çaldığında, Leyla
uykulu bir şekilde kapıyı açtı. Burcu, arkadaşını böyle görünce dehşete
kapıldı. Ayakta durmakta zorlanan Leyla, belli ki akşamdan kalmaydı. “Hadi
gel!” deyip arkasını dönüp oturma odasına ilerledi.
Burcu
etrafa bakındı ve neye uğradığını şaşırdı. Evin dağınıklığı, mutfaktaki dağ
gibi olmuş bulaşıklar, çöp kokusu ve etrafa yayılan şişeler... Üzgün bir
şekilde, dönüp koltukta sızan arkadaşına baktı. Lisede ki Leyla’yı düşündü. Bir
de şimdi ki Leyla’ya baktı. Bu değişime anlam veremiyordu. İnsan bu seviyeye
nasıl gelebilirdi?
“KİME YAKLAŞTIĞIN, KİMDEN UZAKLAŞTIĞINLA İLGİLİDİR.
İYİDEN UZAKLAŞAN, KÖTÜYE VARIR. FAYDA VERMEYEN, ZARAR VERİR…”
Bizzat görerek şahit olmuştu.
Deneyimsel Tasarım Öğretisi, gerçeklikle beslenen bir strateji ilmidir.
Deneyimsel Tasarım Öğretisi; insanın gerçek amacını amaç edinmiştir…
Kim Kimdir ile başlayan, İlişkilerde Ustalık ve Başarı Psikolojisi ile devam eden programları; insanların kendi dünlerine göre daha mutlu ve daha başarılı olmalarına katkı sağlar.
"İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri,
En büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi.
Aynadaki kişi...
Tek başına neler yapabileceğini keşfet!"
Yahya Hamurcu
Çok doğru…Körle yatan şaşı kalkar.
YanıtlaSilNe oldum dememeli insan ne olacağım demeli. Hepimizin çevresinde gördüğü şahit olduğu öyküler. Kaleminize sağlık güzel olmuş.
YanıtlaSilİyiyi bilir insan kötüyü de anlamaz mı? Seçimini yapar ve ne pahasına olursa olsun der. Peki sonuç.
YanıtlaSilİyiyi seçmek iyide kalabilmek iyide ısrarcılık gerek. Yine süper bir yazı dizisi olmuş. Emeğinize, kaleminize sağlık.
İnsan; amaçsız olunca, çok edilgen oluyor..
YanıtlaSilİsin yanına giden is kokar, misin yanına giden mis kokar... Kaleminize sağlık🌸
YanıtlaSilKaleminize sağlık çok güzel bir yazı💕
YanıtlaSilAslında derinden düşündüğümüzde ne kadar önemli bir konu...
YanıtlaSilİnsan bir şeye yaklaştığında onun ilişiği olan şeylere de yaklaşmış oluyor
YanıtlaSilSakınma ve hamle📖🖊️
YanıtlaSilElinize sağlık 🌷
YanıtlaSil