Telefonundaki mesaj bildirim sesini duyan Melis “Nasılsın, iyi misin?” mesajını bu defa sesli okudu. 3 gün öncesine kadar böyle bir mesaj alsa "İyiyim, sen nasılsın?" cevabını hızlıca verebilen Melis, bu kez duraksadı.
Melis; esmer tenli, kahverengi gözlü, 30’lu yaşların başındaydı. Yüzünde genellikle samimi bir gülümseme vardı. Bu yüzden de etrafında sevilen biriydi.
Son zamanlarda hayatındaki koşuşturmaca içinde kendini sıkışmış hissetmesini saymazsak eğer keyifli biriydi. Dışa dönük, sosyal, arkadaşlarını destekleyen ve onları dinlemeyi seven biriydi. Arkadaşları onu iki kelime ile özetleyecek olsa şunu derlerdi, “Meraklı ve her şeyi irdeler.” “Bu özelliğimi annemden almış olmalıyım” diye düşünürdü. Her fırsatta sözlük açıp karıştırmaya bayılırdı. Kavramların derin anlamlarını keşfetmeye de derin bir ilgisi vardı.
Sıkışmış hissettiği bu dönemlerde kendini, kendiyle konuşurken yakalıyordu: “İşe git, eve gel, yemek ye, uyu, tekrar işe git... bu nasıl bir hayat ya? Sadece bu rutini yaşamak için mi varım? Hayatıma anlam katmam lazım.” Bir şeyler yapmalıydı ama nerden ve nasıl başlayacağını bilmiyordu.
Tam da o günlerde, arkadaşının "Kesinlikle gitmelisin" dediği o eğitime gitti Melis. Eğitimin ikinci gününde, kullandığı ve bildiğini sandığı kavramların gerçek anlamlarını öğrenmişti. Bunlar, çok kullandığı ve bu nedenle de bildiğini zannettiği kavramlardandı.
Mesela “Akıl ne demek?” Ne kadar da bilindik, hemen cevabını verebileceğimiz ama aynı ortamda 4 kişi varsa eğer, herkesin farklı şekilde ifade edebileceği bir kavram. “Bence akıl ….” diye başlayan cümleleri duyarız. Oysa gerçek tektir. Kavramlar da tektir. Ve herkes kullandığı kelimede aynı şeyleri ifade etmiyorsa, o zaman gerçeklikten uzaklaşılır. İlişkilerde tartışmalar olur, ayrılıklar yaşanır, problemlere çözüm üretemez hale gelir insan.
Melis de “İyi” kavramını irdelemeye sesli olarak devam etti;
" İyi bir insan"
" İyi bir evlat"
"İyi bir komşu”
“İyi bir arkadaş"
"Senden iyisini mi bulacak o şirket"
" Oh, sen de iyi demişsin" diye kurduğu cümleler geçti zihninden.
Akşam, Nilgün’ün daveti üzerine kahve içmeye gittiğinde, saatlerce süren muhabbetin arasında birbirlerinin yoğunluklarından bahsettiler. Nilgün’ün üniversite sınavına hazırlanan kızı Özge de katıldı sohbetlerine.
Bir süredir görüşememişlerdi ve Özge’yle de sohbet ederlerken, Melis birden onlara " ‘İyi’ ne demek sizce?’’ diye sordu.
Nilgün " Doğru olan şey, iyidir"
Özge "Hoşlandığım şey, iyidir".
Oysa ki o anne yetiştirdi Özge’yi ama verilen cevaplara bakıldığında ikisinin de kavramlardan anladığı şey farklıydı.
Melis anlatılanları test ediyordu, ispat toplamaya başlamıştı bile.
Demek ki herkesin zihninden geçen anlamlar farklı farklı… Ancak bu durumda herkesin kendi kafasına göre takılmasının iletişimi zorlaştırabileceğini düşündü. Örneğin, birinin “iyi” dediğine bir başkası “kötü” ya da “çirkin” diyebilir.
Her kavramın bir gerçekliği vardır. Kavramları bilirsek hiçbir karışıklık olmaz. Belirsizliğin olduğu yerde karmaşa olur. Belirsizlik ortadan kalkınca iz ve işaret okuma becerisi artar. Kavramları ayrıştırdığımızda insanları birleştiririz.
İç dünyasında bunları irdelerken arkadaşı Nilgün’ün sesiyle irkildi.
"Hayırdır? Ne düşünüyorsun? Daldın uzaklara. Bir sıkıntı mı var yoksa evde?”
“Yok, arkadaşım dalmışım öyle. Size sorduğum soruyu düşünüyordum. Her karar öncesinde bir seçim yaparız. Seçimlerimiz ise bizim bugünümüzü oluşturur. Hayat gün içerisinde her an bir soru soruyor. İyi bir seçim yapıp yapmayacağıma bakılıyor. Çünkü yarınki durumumu belirleyecek olan, iyi olanı seçerek vereceğim karardan geçiyor. Ama iyiyle normali karıştırınca işler sarpa sardı. “Gayet normal” diye çokça kullandığımız ve duyduğumuz kavramlardan olan normal, sık rastlanan demekti. Ama bir olaya/duruma sık rastlanması onun iyi olduğunu göstermez. Sadece yeni nesil değil, önceki nesiller de böylece iyi olanın ne olduğunu unuttu. Büyüklerimiz, doğruyu kötü şekilde söyleyene “Patavatsız” diyordu, yeni nesilde bu stilde konuşan kişiye “Oh, iyi demişsin” diye destek verilir hale geldi. Ona göre iletişim kurunca, ilişkilerin de çıkmaza girdiği bir dönemin içinde bulduk kendimizi, toplum olarak.”
Bu düşünceler arasında bir anda “O zaman, bir sonuç değerlendirmesiyle başlayabilirim” dedi Melis içinden. “Gün içinde yaptığım en ufak şeyden başlayarak iyi olan seçimleri yazabilirim gün sonunda” dedi. Bu kararını uygulamak için sabırsızlanıyordu. Çünkü Melis, artık dününden daha iyi olmayı kafasına koymuştu.
Deneyimsel Tasarım Öğretisi; insanın gerçek amacını amaç edinmiştir…
Kim Kimdir ile başlayan, İlişkilerde Ustalık ve Başarı Psikolojisi ile devam eden programları; insanların kendi dünlerine göre daha mutlu ve daha başarılı olmalarına katkı sağlar.
"İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri,
En büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi.
Aynadaki kişi...
Tek başına neler yapabileceğini keşfet!"
Yahya Hamurcu
Her an bir seçim yapıyoruz ama neyi seçtiğimizin gerçekten de farkında mıyız?:)
YanıtlaSilKavramları ayrıştırdığımızda insanları birleştiririz.
YanıtlaSilDününden daha iyi olmak istiyorsa, önce içini yanlış doldurduğu kelimelerin gerçek anlamlarını öğrenmeli insan...
YanıtlaSilDönüşüm inançta başlar. Kaleminize sağlık 🌸
Çok güzel olmuş emeğinize sağlık.. Şimdi hedef gerçekten iyi olmak olmalı..
YanıtlaSilİyiyi bilmeden iyi seçim yapmaya kalkıyoruz. Çok faydalı bir yazı olmuş. Elinize emeğinize sağlık.
YanıtlaSilGüzel bir yazı olmuş👍🏼
YanıtlaSilHer gün kullandığımız kavramları tekrar düşündüren bir yazı. Ellerinize sağlık 🌸
YanıtlaSilEmeklerinize sağlık. Kavramları gerçekten bilince insan yaşantısında da daha mutlu ve başarılı hale geliyor...
YanıtlaSilEmeklerinize sağlık. Kavramları gerçekten bilince insan yaşantısında da daha mutlu ve başarılı hale geliyor...
YanıtlaSilKaleminize sağlık :) 🫶
YanıtlaSilÇok güzel ve işe yarayan bir stratejiyi Melisten öğrenmiş oldum…,😁
YanıtlaSilBen de o eğitime gittim:)..ve ilk duyduğum kavramın anlamiyla ağzım içerden açık dinlemiştim eğitimi... Üstelik çok kaliteli bilinen bir okulda felsefe eğitimi almış olmama rağmen orda yıllarca önüme sunulup hiç açıklık getirilememiş olan kavramlar burda ne kadar sade ve anlaşılır hale geldi . demiştim ve peşini bırakmamıştım:) kaleminize sağlık. Beni o ilk gunlerime götürdü yazı..
YanıtlaSilHer bir kelime aslında anlam düşününce farklı.
YanıtlaSilMesele dununden iyi olabilmek, ne güzel ifade etmişsin👏
YanıtlaSilÇok kullandığımız kavramlara bir daha bu gözle bakalım o zaman:)
YanıtlaSil"Melis, dününden daha iyi olmayı kafasına koymuştu.." ne güzel bir karar 😊 Bütün mesele en iyi olmak değil, dününden daha iyi olabilmekti aslında.. Fark edebilseydi insan, bambaşka bi hayatı olurdu..kaleminize sağlık..🌸
YanıtlaSilDünümden daha iyi olmak ❤️
YanıtlaSilElinize sağlık 🌷
YanıtlaSil